ÖN KAYIT
REHBERLİK BÜLTENİ: SINIR KOYMA

Değerli Velilerimiz
Özel Esenler Sınav Anadolu Lisesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi olarak okul – aile iş birliğini artırmak ve öğrencilerimizi kendilerine güvenen başarılı bireyler ve iyi birer insan olarak hayata hazırlamak amacıyla, önemli olduğunu düşündüğümüz değerler ve 21. Yüzyıl becerileri ile ilgili sizlerle belirli aralıklarla bültenler paylaşmayı planlıyoruz. Bu kapsamda bu hafta ilk olarak İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından il rehberlik yerel hedefi olarak belirlenen ‘Sınır Koyma’ davranışı ile ilgili aşağıdaki yazımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Bu yazımızı okumadan önce Prof. Dr. Doğan CÜCELOĞLU ile Prof. Dr. Yankı YAZGAN’ın ‘Bir Yaşam Nasıl İnşa Edilir?’ başlığıyla yayınlanan aşağıdaki söyleşisini izlemenizi tavsiye ediyoruz.
 
 Bir Yaşam Nasıl İnşa Edilir? - Yankı Yazgan ile Sohbet
 
Sınırları Belirlerken
Yol işaretleri olmayan ya da çok az işaret olan bilmediğiniz bir yolda hiç gittiniz mi ? Böyle bir durumda insanın kafası çok karışır, ne yöne gideceğini bilememek rahatsız eder. Yol gösteren işaretler olmazsa yanlış yola sapabilir, kaybolabilirsiniz. İşte onaylanan davranışların yolunu öğrenmeye çalışan çocuklar da aynen böyle hisseder. Bu süreçte çocuklara yol gösteren işaretlerin de okul öncesinde anne-babaların, okula başladıktan sonra da öğretmenlerin söylem ve davranışları olduğunu düşünürsek; anne-babaların ve öğretmenlerin, bir kural ve beklentiyi öğretebilmek için kullandıkları süreç Sınır Koyma olarak tanımlanmaktadır. Sınırlar, çocukların hem kendilerini hem de yaşadıkları ortamı kavramalarını sağlar; onlara keşif ve öğrenme fırsatı sunar. Kendilerinden ne beklendiğini, diğer insanların gözünde durdukları yeri, ne kadar ileri gidebileceklerini, fazla ileri gittiklerinde neler olabileceğini bilmek isterler. Onlara bu bilinci aşılayabilmek ve kendi yaşamlarında var olma iznini edinebilmeleri konusunda yol gösterici olabilmek için sizlerle bilgilendirici nitelikte bir yazı paylaşmak istedik.
   Sınırlar, onaylanan davranışları tanımlar. Sınırlar anlaşılır ve net olduğu sürece çocuklar için anlamak ve izlemek daha kolay olacaktır. Eğer bir kural bazen uygulanıyor bazen esnetilebiliyorsa bu çocuk için kafa karıştırıcı bir mesaja dönüşür. Başlanan ve yarım bırakılan kural ve sınırlar çocukların anne babaya olan güvenini sarsar ve anne babanın yetkinliğine gölge düşürür. Bu tip bir uygulama ile çocuk, evde verilen sözlerin yerine getirilmediğini öğrenir.
   Kurallar koyarken anahtar noktalardan biri anne ve babanın çocuğa model olmasıdır. Çocuklara verilmek istenen değerler, öncelikle anne ve baba tarafından, okul çağında da öğretmenler tarafından uygulanırsa değerlerin çocuk tarafından içselleştirilmesi daha kolay olacaktır. Çocuğunuzun kuralları benimsemesi için düzenli olarak ve her gün aile içinde sohbet edebilir, sohbeti sürdürürken yaş düzeyine uygun örneklerden faydalanabilirsiniz.

Disiplin adına çocuğa uygulanan kurallarda “yapma” şeklindeki engellemeler ve yasaklar konusunda çok dikkatli olunmalı, abartılı davranmamalıdır. Aşırı koruma ve kollamanın ve çocuklara sorumluluk vermemenin sonuçları vardır. 4,5,6 yaşındaki çocuğun ağzına yemek vermek, kalemlerini açmak, çantasını düzenlemek vb. ona hizmet için sürekli hazırda beklemek, çocuğu korkak, ürkek, güvensiz, yalnız ve sonuçta “sorumluluk bilincine sahip olmayan” bir çocuk ve birey haline getirir. Böyle yetişen bir çocuk hem evde hem okulda hem de büyüdüğü zaman ailesinden ayrılınca bocalayacaktır. Evde her istediğini yaptıran çocuk, arkadaş ilişkilerinde de zorlanır; ya kaybetmeye alışık olmadığı için gruba hiç katılmaz ya da başaramama endişesi ile yarışmalardan kaçar, kendini koruyamaz. Tam tersi olan bir yapılanmada yani sınırsızlıkta, hiç disiplin uygulanmadan büyüyen bir çocuk, davranış bozukluğu veya uyumsuzluk gösterir.
Ergenlik dönemi içerisinde olan ve birey olduğunu fark etmesiyle beraber benmerkezci tavrını güçlendiren çocuğunuz için sınır koyma sizlere oldukça zorlayıcı ve bazen ‘’zaten kendi sınırlarını koymaya başladı’’ düşüncesiyle imkânsız gelebilir. Her şeyden önce sizi her anlamda model alan çocuğunuzla sohbet etmek, günün belirli bölümünü ona ve içinde barındırdığı duygulara ayırmak beraberinde getireceği bilinç edinme konusunda şüphesiz büyük önem taşımaktadır. Yargılamadan, eleştiri barındırmadan, göz teması kurarak ve etkin dinleyerek ona davranışlarından, kurduğu ilişkilerden yola çıkarak sınırları konusunda yol gösterici olabilirsiniz.

Ergenlik döneminde çocuğu olan anne-babaların kendilerine sormaları gereken sorular ve bu soruları çocuklarıyla paylaşacakları bir sohbet ortamı yaratmaları oldukça önemlidir. Bu sorular;


Çocuğunuzun kendi sınırlarını görmezden gelmeyiniz. Onu ve kararlarını önemsediğinizi hissettirerek, yapması gerekenlerin neden böyle olduğu konusunda eleştiren değil, anlayan ve anlatmaya çalışan taraf olmaya çalışınız. Özellikle ergenlik dönemi içerisinde kişisel alanına müdahale edilme noktasında aşırı tepkiler gösteren çocuklarınızın sınır koyma bilinci kazanması bu durumda zorlaşmaktadır. Bitirilmesi için zorlanan yemekler, oturması için tekrar tekrar hatırlatılan ödevler ve dersler, çocuk/genç istemedikçe adına verdiğiniz kararlar onun penceresinde tamamen sınır ihlali örnekleridir.

Faruk AMAN
Rehber Öğretmen / Psikolojik Danışman

Kaynaklar:
Cüceloğlu, D. (2016). Sınırlarımız. Doğan Cüceloğlu ile İnsan İnsana, https://www.youtube.com/watch?v=nMZP4Gyc_U8 adresinden edinilmiştir.
Cüceloğlu, D. (2016). Bir yaşam nasıl inşa edilir? Yankı Yazgan ile sohbet,
https://www.youtube.com/watch?v=UKnpNuayfLM&t=1068s adresinden edinilmiştir.
 


13 Kasım 2023
Bunlara da göz atın!