Eğitim sisteminin içinde yavaş düzeyde ya da hızlı düzeyde öğrenen öğrenciler bulunabilir. Bloom’un Tam Öğrenme Modeline göre yavaş öğrenen öğrencilere imkan verildiği takdirde diğer öğrencilerin önceden yakalamış oldukları seviyeyi yakalayabilmektedirler.
Önemli olan bu hizmetler bütününün öğrenciye verilebilmesidir. Bütün öğrencilerin eşit öğrenim süreci içinde ve eşit düzeyde öğrenmeleri gerektiğini savunan ile öğrencinin okul başarısının %80-90 oranında artması hedeflenmektedir.
Carroll'un ‘Okulda Öğrenme Modeli’
21.yüzyılda kişilerin öğrenmeleri gereken davranış sayıları, hızla ilerleyen teknolojik ve bilimsel gelişmelere uygun olarak süratle artmaktadır. Bu, hızla değişen dünyada, eğitimin amaçlarına uygun olan davranışların da en yüksek verimlilikle kazanılması gerekir.
Okullar ve eğitim kurumları, öğrencilerin eğitim amaçlarına uygun olan davranışları, bilimsel verilere dayalı olarak öğrencilere belirli yetkinlik düzeyinde kazandırmaya çalışan kurumlardır. Okullarda bilişsel güçlerin israfına engel olmak amacıyla öğrenme ve öğretme sürecinin etkili bir şekilde kontrol edilmesi önem taşımaktadır.
Öğrencilerin kazanmaları gereken bilgi ve davranışlardaki yetersizlikler artmadan, her ünitenin sonunda eksikler belirlenmeli ve öğrencinin eksiklerinin giderilmesi ve tam öğrenmenin gerçekleştirilmesi için ek zaman ve ek öğrenme olanakları sağlanmalıdır.
Carroll’un ‘Okulda Öğrenme Modeli’ bu fikir üzerine kurulmuştur. Diğer bir deyişle, farklı düzeyde bulunan her öğrenciye ihtiyaç duyduğu ek zaman ve ek öğrenme imkanları sağlandığında, öğrenciler belirlenen öğrenme düzeyine ulaşabilmektedirler.
‘Okulda Öğrenme Modeli’ öğelerin birleşiminden oluşur. Bu öğeler; yetenek, etkin öğrenmede geçen zaman miktarı, öğretimden yararlanma yeteneği, öğretme işlemlerine ait olan fırsat öğesi, öğrenmek için gereken zaman miktarı olarak tanımlanmaktadır. Carroll’un öğrenme metodunda, hızlı öğrenebilen ve hızlı öğrenemeyen öğrenciler vardır anlayışı bulunmaktadır.
Bloom Tam Öğrenme Modeli Temel Özellikleri
Benjamin Bloom, Carroll’un kavramsal modelini kaynak olarak almış ve bu modeli okulda öğrenme ile ilişkilendirilmiştir. Tam öğrenme modelini oluşturan; öğrenciye kazandırılacak hedef davranışların belirlenmesi, pekiştirme, dönüt alma ve düzeltme, düzey belirleme değerlendirmesi, eksik tamamlama yöntemleri, öğretmenin tamamlanması yöntemleri eğitim tarihi süresince tüm eğitimcilerin ilgilendikleri temel konular olmuştur.
Tam Öğrenme Modeli’nde, öğretme ve öğrenme sürecinde etkin rol oynayan bu maddeler ile öğrencilerin öğrenme düzeyleri, önceden belirlenen kritere ulaştıracak şekilde sistemli bir şekilde birleştirilmiş ve bu modeldeki ana değişkenler; öğrencinin nitelikleri, öğretim hizmetinin niteliği ile öğrenme ürünleri olarak belirli duruma getirilmiştir.
Tam Öğrenme Modeli’nde, tam öğrenme ölçütü %70 olarak belirlenmiştir. Öğrencinin, verilen kurallara uyması durumunda öğrenme düzeyinin yüzde yüze yakın bir seviyeye çıkabileceği savunulur. Tam Öğrenme Modeli’nde Bloom;
- Olumlu öğrenme koşullarının sağlanması,
- Öğretime yeterli miktarda zaman ayrılması,
- Öğrencinin derse katılımını sağlanması,
- Öğretim süreci içinde, öğretmenin gerekli gördüğü yerlerde öğrencilere ipucu, dönüt, pekiştireç ve düzeltme verilmesi,
- Bir ünite öğrenilmeden, bir sonraki üniteye geçilmemesi gerektiğini savunur.