ÖN KAYIT
MATEMATİK OKURYAZARLIĞI NEDİR?


Matematik Okuryazarlığı Nedir?
 

Matematik okuryazarlığı en genel anlamıyla sözel bir metnin sembolik bir dile aktarabilmesi ve o dille yeniden ifade edilebilmesidir. 
 
Matematik okuryazarlığı bireye gündelik hayatta matematiği nasıl ve ne şekilde kullanabileceğine dair becerilerin kullanılmasında ve geliştirilmesinde analitik düşünebilme ve yorumlayabilme yeteneği kazandırır. Aynı zamanda problem çözme becerilerini de geliştirmektedir. 
 
Matematiğin varlık nedenini kavrayabilmek, bu kavrayışla problemler üzerine düşünebilmek, yargılara varabilmek,  hayatın her alanında bir şekilde kullanabilmek, aslında temel olarak matematik okuryazarlığıdır. Okullarda öğretilen tam da budur aslında. 
 
Matematiğin en nihai amacının problem çözmek olduğu düşünüldüğünde, okullarda çözmeye değer problemlerle karşılaşan öğrenciler matematiksel modellemeler yoluyla gerçek yaşam problemlerini kendi öğrendikleri matematikle ifade ederler. Matematiği yaparken ‘nasıl’ ve ‘neden’ yaptığını bilen öğrenciler matematikte daha başarılı olurlar.
 
Sayıları anlayan ve işlem yapabilen,  matematiksel kavramlar ile  süreçleri sözel ifadelerinde kullanabilen, modelleme ya da genelleştirme gibi mantıksal süreçlerde matematiği yerinde kullanabilen, bilgiyi ve bilgiye dayalı kullanımı analiz edebilen, yaşamın her alanında matematikten yararlanabilen ve ilişkiler arasında anlamlı mantıksal bağlar kurabilen bireylerin iyi bir matematik okuryazarı olduğu söylenebilir. 

 

Ortaokullarda Matematik Dersi Öğretimi Nasıl Olmalıdır?
 

Matematik öğretiminde öğrencinin matematiği ve matematikte kullanılan kavramları içselleştirmesi, anlamlandırması, yapılandırması ve düşüncelerini ifade edebilmesi büyük önem taşır. Daha da önemlisi öğrencinin keşif heyecanını yaşaması, matematiksel örüntüleri fark etmesi, yapabileceğine olan inancını dinamik tutmasıdır. Bu nedenle öğrencilerin herşeyden önce cesaretlendirilmesi gerektiği açıktır.

Yapabileceğine inanan öğrencinin karşısına ilgi çekici programla, oyunlaştırma ve stratejik düşünme modelleri ile zenginleştirilmiş materyalle çıkan bir öğretmenin öğrencilerindeki heves, istek ve gelişimi görmemesi mümkün değildir. 

 


 
Bu bağlamda Sınav Eğitim Kurumlarında matematik dersi üç temel sürece dayanır;
 

1- İşlemin algoritmasının keşfi :


Bir matematik dersinde ‘tanımı’ kimin yaptığı, dersin etkililiğini gösteren en önemli değişkendir. Tanım yapmak; kimi zaman bir kavrama ilişkin tanımlama yapabilmek, kimi zaman bir ilkeyi keşfedebilmek, kimi zaman da matematiksel örüntüyü fark edip genellemeler yapabilmektir. Bu süreçler bizzat öğrencilerin ilgi ve merakla yaşadığı ortamda gerçekleşirse, tanımın öğrenciler tarafından yapılması kaçınılmaz olur. 
 
İşlenen konunun kavramsal çerçevesi, tarihsel ve etimolojik bağlamı içerisinde hikayeleştirilerek çizildikten sonra merak uyandırıcı bir kritik problemle( big question) derse başlanır. Bu problemin çözümü üzerine düşünen öğrenciler, buldukları çözüm yollarının gerektirdiği işlemleri anlamaya çalışırlar. Keşif burada başlar.
 
Sorgulamalar yoluyla derinleştirilen süreç sonunda öğrencilerin işleme/kavrama/ilkeye ilişkin görüş geliştirmeleri sağlanır.
 

2- İşlemleri akıcı bir biçimde yürütme :


Hangi işlemi neden ve nasıl yapması gerektiğini keşfeden öğrenci, benzer işlemlerden yaparak işlem becerisini geliştirir. Her işlemi başından sonuna kadar adım adım (üşenmeden) yapan öğrenci, yaptığı işlemler bütününü gördüğünde yapabilmenin hazzı yanında estetik bir bakış açısı da kazanır. Bu adımda öğrencinin birbirinin benzeri alıştırmalar yapmasında bir sakınca yoktur. Tıpkı bir atletin kaslarını güçlendirmek amacıyla antrenman yapması gibi öğrenciler de işlemlleri akıcı bir biçimde ve hatasız yapabilmek için antrenman yaparlar.

Bol örneğin çözüldüğü bu adımda, öğrenciye sunulan her örneğin mutlaka başka bir matematiksel akıl yürütme gerektirdiği de bilinmelidir. Bu adımın öğrenciler için istekle yapılabilir olması, oyunlaştırma ve oyun oynama yöntemlerinin sıklıkla kullanılması ile sağlanır. Eğlence ve neşenin öğrenmenin en önemli iki değişkeni olduğu bilinciyle hazırlanmış olan Sınav Ortaokulları Matematik Öğretim Programı, öğrencilerin eğlenerek antrenman yapmasına olanak sağlar.
 

3- Uygulama :


Bu aşamaya kadar bilgi edinilmiş ve alıştırmalar yoluyla pekiştirilmiştir. 21. yüzyıl, bireyden bilgiden çok bu bilgiyi kullanabilmesini bekler. Uygulama aşamasında  öğrencilere bu beklentiye cevap verebilecek problem çözme ve problem yazma süreçleri yaşatılır. Üst düzey problem çözme becerilerinin geliştirildiği uygulama aşamasında matematik, öğrencilerin karşısına günlük yaşamda pek de tahmin edilemeyen şekillerde çıkar. Bazen bir mühendislik bakış açısı bazen bir tıp doktoru hassasiyeti bazen de bir duvar işçisi emeği gerektiren gerçek yaşam problemleri, öğrenciler için çözmeye değer problemler olarak tasarlanır. Bu süreçte ilişkilendirme, modelleme, genelleme ve benzeri beceriler sıklıkla kullanılır. 

 

Problem Çözme 
 

Van de Walle’e göre ‘Problem çözme zaman içinde ve yavaş yavaş gelişir. Problem çözmeye karşı pozitif bir tutum, kendine güven problem çözmedeki başarıyı arttırır.  Öğrenciler kendi anlayış ve yetenekleriyle stratejileri kullanabildikleri ölçüde gelişme gösterirler. Görünür bir gelişme haftalar değil aylar sürer.’
 
Problem çözmeyi geliştirme biz öğretmenlerin ulaşmak istedikleri en büyük hedeftir. Öğrencinin problem çözmede başvurduğu yaratıcı muhakeme, direkt kazandırılabilecek bir yetenek olmayıp öğrencilerin iyi düzenlenmiş problem çözme etkinliklerine katılmaları ile kazandırılır.

Sınav Ortaokullarında bu bilinçle tasarlanan PROBLEM ÇÖZME SÜREÇLERİ;  öğrencilerin problemi anlamaları, anlamlandırmaları ile başlayıp, uygun çözüm stratejileri bulmaları, bu stratejileri denemeleri, estetik çözümlerle sonuca ulaşmaları ve sonrasında benzer problem yazmaları ile sonlanır. Bir problemi anlamanın göstergelerinden birisi benzer bir problem üretebilmektir. O nedenle zaman zaman problem yazma etkinliklerinin yapılması doğru ve uygundur.
 
Polya’ya göre ‘Beş problemi aynı yolla çözmektense bir problemi beş yolla çözmek’ daha uygundur. Sınav Ortaokullarında öğrencilerin yaptıkları çözümler hakkında konuşmaları, tartışmaları, yanlışları ve bu yanlışlara neden olan düşünceleri bulmaları, sorgulamaları, Polya’nın tam da tarif ettiği problem çözme sürecidir. 
 
‘Eğer bir problemi çözemiyorsanız onun resmini çizin.’ der Polya. Polya’nın bu görüşü de okullarımızdaki problem çözme rutinini işaret eder biçimdedir. Okullarımızda öğrenciler bir matematiksel metni okuduklarında ilk olarak bu metne ilişkin şema/resim/grafik/tablo ve benzeri yöntemlerle metni sözel dilden sembolik dile çevirirler. Problemlerin çözümünde en kritik nokta olan bu bölüm üzerinde özellikle durulur. Çözüm için gereken işlemler silsilesi ise adım adım gerçekleştirilir.
 

Matematik Okuryazarlığı


Matematik okuryazarlığı  problem çözme, o problem hakkında düşünme, usa vurma ve düşünme olarak tanımlanmaktadır. Genel olarak matematiği tanımlama, anlama, matematik ile uğraşma, ve bireyin gelecek iş ya da sosyal hayatında matematiği nasıl kullanacağına ve nasıl bir işlevi olduğuna dair yargılara ulaşmaktır. 
 
Matematik okuryazarlığı kişiye gündelik hayatta matematiği nasıl ve ne şekilde kullanabileceğine dair becerilerin kullanılmasında, geliştirilmesinde, analitik bakımdan düşünebilme ve yorumlayabilme ile problem çözme becerilerini de geliştirmektedir. Matematiğin hayatta bulunuş anlamını kavrayabilmek, bununla ilgili yargılara varabilmek,  hayatın her alanında bir şekilde kullanabilmek, aslında temel olarak matematik okuryazarlığıdır. Bireyin yaşamında var olan ya da var olacak olay ya da durumlara ihtiyaç olarak kullanabildiği bir alan olan matematik okuryazarlığı kişinin günlük hayatında, toplum içindeki durumlara matematik okuryazarlığını yerleştirebilmesidir.Bireysel kapasitelerle artan matematik işlevleri kişinin sosyo kültürel alanlarda da yeteneklerinin ortaya çıkmasına ve geliştirilmesine olanak sağlamaktadır.



 

Matematik Okuryazarı Olan Kişilerin Genel Özellikleri
 

Matematik okuryazarı olan kişilerin özellikleri;
  • Matematiğin tanımını ve tarihsel gelişimini anlayabilme,
  • Sayılarla işlem yapabilme,
  • Sayısal modeller üretebilme ve düzenleyebilme,
  • Matematiksel düşünceleri, kavramları, süreçleri ve ifadeleri sözel ifadelerinde kullanabilme,
  • Test etme ya da formülleştirme gibi mantıksal süreçlerde matematiği yerinde kullanabilme,
  • Bilgileri ve bilgiye dayalı kararları analiz edebilme,
  • Ekonomik, siyasal ve politik konularda da matematikten yararlanabilme ve ilişkiler arasında anlamlı mantıksal bağlar kurabilme,
  • Yaşamla ilgili ve yaşamın çeşitli aşamalarında matematikten yararlanabilme becerilerinin olmasıdır.
 
 
Sınav Koleji ve Sınav Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi alanında nitelikli matematik öğretmenlerimizle beraber profesyonel metotlar kullanarak yetiştiriyoruz. Size en yakın Sınav Koleji ile Sınav Eğitim Kurumlarını öğrenmek için 0312 285 99 77 numaralı hattımızdan bizimle iletişime geçebilir veya Sınav Eğitim Kurumları resmi internet adresinden ulaşabilirsiniz.
 
 

Bunlara da göz atın!