ÖN KAYIT
YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE ÇOCUKLARA DOĞAL ORTAM NASIL SAĞLANIR?

 

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE ÇOCUKLARA DOĞAL ORTAM NASIL SAĞLANIR?



Yabancı dil öğretiminde çocuklara doğal ortam sağlamak, onların dili daha etkin ve akıcı bir şekilde öğrenmelerini sağlar ve bu anlamda kullanmalarını kolaylaştırır. 

Çocuklara yabancı dil öğretiminde doğal ortam sağlanmalıdır. Çocuklarda doğal ortamın sağlanması demek onların gelişim süreci içindeki oyun oynamak, etkinliklerde bulunmak, resim yapmak, dans etmek, şarkı söylemek ve tekrarlamak, masal ve öyküler dinlemek gibi temel gereksinimlerinin karşılanması anlamına gelmektedir.(Cohen 1991, s. 50)
 

Çocuklara yabancı dil öğretiminde  kullanılabilecek bazı yöntemler bulunur :

 

1. İki Dilli (Bilingual) Eğitim Ortamı Oluşturmak

 
Çocukların her iki dili de günlük yaşamlarında aktif olarak kullanabilecekleri bir ortam yaratmak önemlidir. İki dilli anaokulları ve okullar bu konuda etkili olmaktadır. Çocuklar her iki dile de maruz kalarak rahat ve kendi doğal ortamlarında öğrenmektedir. Öğretmenler, belirli dersleri ve aktiviteleri sadece hedef dilde gerçekleştirerek çocukların dili doğal bir şekilde öğrenmelerini sağlarlar.

 


 

2. Dil Banyosu (Language Immersion) Programları

 
Dil banyosu programları, çocukların hedef dili sürekli olarak duydukları ve kullandıkları ortamlardır. Bu programlarda, çocuklar hedef dilde oynar, öğrenir ve iletişim kurarlar. Böylece dil, akademik ve sosyal yaşamlarının doğal bir parçası haline gelir.

Immersion yöntemi, geleneksel dil öğretim programlarından farklıdır. Bu metot, çocukların doğal becerilerini kullanarak dili öğrenmelerini amaçlayan etkili bir yöntemdir. Immersion yönteminde çocukların özel bir yetenek göstermeleri beklenmez. Öğrenme süreci, çocuklarda duyma, taklit etme ve hatırlama yoluyla gerçekleşir. Çocuklar, sınıf içi aktivitelerin yanı sıra anaokulu rutinlerinde çeviri olmadan dile sürekli olarak maruz kalırlar. Çocuklar, henüz ikinci dilde ilk kelimelerini konuşmadan önce bu dildeki bağlantıları anlar, söyleneni kavrar ve anadilde olduğu gibi uygun tepkiler verebilirler. Bu nedenle, Immersion yöntemi ile öğrenme farkında olmadan, hızlı ve kalıcı olur.  

Bu yöntemde, çocukların hatalı konuşmaları düzeltilmez. Bunun yerine, söyledikleri basit ve doğru cümlelerle tekrarlanarak, çocuğun anlaşıldığı, önemsendiği ve ciddiye alındığı hissi verilir. Bu yaklaşımla, çocuklara aynı zamanda mükemmel bir dil modeli sunulması hedeflenmektedir. 

 


 

3. Çocuklara Günlük Aktivitelerde Hedef Dili Kullandırma

 
Çocuklara yemek zamanı, oyun zamanı ve hatta temizlik zamanı gibi günlük rutin  aktivitelerde hedef dili kullanmaları için ortamlar sağlamak ve hedef dili kullanmalarını teşvik etmek  çok önemlidir. İkinci dili günlük yaşamda kullanılması için  en az birinci dil kadar önemli hale getirilmelidir. 

 

4. Oyun ve Eğlence Yoluyla Dil Öğretimi

 
Çocuklar oyunlar, şarkılar, hikayeler ve rol yapma etkinlikleri ile dili eğlenerek öğrenirler. Bu aktiviteler, çocukların dil öğrenme sürecini doğal ve keyifli hale getirir. Yabancı dilde şarkılar söylemek veya hikayeler anlatmak çocukların kelime dağarcığını ve dil becerilerini geliştirir.

 

5. Teknoloji ve Medya Kullanımı

 
Yaşadığımız dijital çağda, çocuklara hedef dilde içerik sağlayan birçok eğitim uygulaması, video ve oyun bulunmaktadır. Çocuklar, hedef dilde hazırlanmış eğitici videolar izleyerek ya da dil öğrenme uygulamalarını kullanarak dili eğlenceli bir şekilde öğrenirler. 

 

6. Dil Kulüpleri ve Etkinlikler

 
Dil kulüpleri ve sosyal etkinlikler, çocukların hedef dili doğal ortamda kullanmalarını teşvik eder. Dil kampları, kültürel etkinlikler ve arkadaş grupları, çocukların dili sosyalleşerek öğrenmelerine yardımcı olur.

 


 

7. Gerçek Yaşam Deneyimleri

 
Çocukların hedef dili konuşulan ülkelere seyahat etmeleri, kültürel etkinliklere katılmaları, ülkelerde yaşayan  yerel halk ile iletişim kurmaları ve dili doğal bir ortamda öğrenmeleri için mükemmeldir. 

 

8. Aile Katılımı

 
Ailelerin de dil öğrenme sürecine aktif katılımı önemlidir. Evde hedef dilde konuşmalar yapmak, çocuklarla birlikte dil öğrenme aktivitelerine katılmak, çocukların dili daha etkili ve doğal bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur.

 

9. Öğretmenlerin Rolü

 
Öğretmenler, dil öğretiminde oyun tabanlı öğrenme stratejileri kullanarak, çocukları aktif konuşma ve dinleme etkinliklerine dahil ederek doğal bir dil ortamı yaratırlar. Öğretmenler çocuklara yabancı dil öğretiminde doğal bir ortam sağlayarak onların dili aktif ve doğal bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olurlar. Çocuklarla dil öğretiminde vakit geçirmek önemlidir. Özellikle etkileşim sırasında çocuklar öğretmenden bir çok şey öğrenirler.  Anadili İngilizce olan öğretmenler çocukları aktif etkileşimde tutarak dil öğrenmelerine yardımcı olur.

 

10. İki Dilde Hazırlanan Kitaplar ve Materyaller

 
Çocuklara, iki dilde hazırlanan kitaplar, çizgi romanlar ve eğitici materyaller sunmak, onların dili doğal bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur.


Tüm bu yöntemlerin kombinasyonu ile çocukların yabancı dili doğal bir ortamda, zorlama olmadan ve eğlenerek öğrenmeleri dil öğrenim sürecini daha etkili ve kalıcı olmasını sağlar. Bir çocuğun efektif bir şekilde iki dilli olabilmesi için iki dile maruz kalmanın hemen hemen eşit olması gerekir. 




Çocuklar kendilerine sağlanan ve sunulan bu ortamlarda gereksinimlerini karşılayabilmektedirler. Bu dönemde çocuklar yaptıkları, yapmaktan zevk aldıkları ve ilgisini çeken konularda yabancı dili doğal ortamında ve rahat bir şekilde öğrenebilirler. Bir çocuğun kendini güvende ve rahat hissettiği öğrenme ortamında öğrenmenin çok daha kolay biçimde gerçekleştiği aşikardır. Çocukların erken yaşlarda duygusal bağ kurma gereksinimleri bulunmaktadır. Çocuğun yaşı küçüldükçe bu bağın da bir o kadar güçlü olması gerekmektedir. Öğretmenleri ile güçlü duygusal bağ kuran çocuklarda ise öğrenme daha rahat bir şekilde gerçekleşmektedir. 

Küçük yaş gruplarında yabancı dile karşı bir önyargı beslemeyen çocuklar yabancı dili öğrenmeye ve konuşmaya karşı kaygı geliştirmemektedirler. Ancak çocuğun yaşı ilerledikçe çocuğun yabancı dil öğrenim süreci de etkilenebilmektedir. 11-12 yaş sonrası çocuklarda yabancı dil öğreniminde hata yapma kaygısı, sesleri yanlış telaffuz etme endişesi gibi etkenler çocuğun motivasyonunu ve öğrenme sürecini negatif olarak etkilemektedir. 

Çocuklara yabancı dil öğretiminde doğal ortam sağlamak oldukça faydalıdır. Bu yaklaşım, çocukların dili daha etkili ve kalıcı bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur. Çocuklara yabancı dil öğretiminde doğal ortam sağlamanın birden çok avantajı bulunur. 

Çocuklar doğal ortamda yabancı dili kullanarak dilin gerçek hayatta nasıl kullanıldığını görürler ve öğrenirler. Bu, dilbilgisi ve kelime bilgisini kitaplardan öğrenmek yerine, günlük konuşmalar ve etkileşimler yoluyla öğrenmelerini sağlar.

Ayrıca doğal ortamlarda dil öğrenmek, çocuklar için daha eğlenceli ve ilgi çekici olmaktadır. Oyunlar, şarkılar, hikayeler ve birbirleriyle etkileşimde bulundukları aktiviteler, çocukların motivasyonunu artırır ve dil öğrenme süreçlerini de bu şekilde keyifli hale getirir.




Çocuklar, doğal ortamlarda dili sürekli olarak duyduklarında yani dile maruz kaldıklarında, dilin ritmini, tonlamasını ve kullanım kalıplarını çok daha iyi anlarlar ve  dilin doğal bir parçası içinde bulunurlar. Dilin belirli bir bağlamda kullanılması ve anlamlı etkileşimlerde bulunulması, dilin gerçek dünyada nasıl işlediğini anlamalarına ve dil becerilerini günlük hayatta uygulamalarına yardımcı olur. Çocuklar yabancı dili öğrenirken aynı zamanda dilin konuşulduğu kültürü de öğrenirler. Bu, onların kültürel farkındalıklarını artırır ve dünya görüşlerini genişletir. Çünkü dil öğrenimi, kültürel öğelerle iç içe geçer. Çocuklara yabancı dil öğretiminde doğal ortam sağlamak bu bakımdan çok önemlidir. 

Doğal dil öğrenme ortamları, çocukların sosyal becerilerini ve duygusal zekalarını geliştirmelerine, grup çalışmaları yapmalarına, sosyal etkileşimde bulunarak  iletişim becerilerini güçlendirmelerine  yardımcı olur. Bu çerçevede çocuklara yabancı dil öğretiminde doğal ortam sağlamak, onların dili daha akıcı, anlamlı ve keyifli bir şekilde öğrenmelerini sağlar.

 

 
 
Sınav Eğitim Kurumları ve Sınav Koleji olarak çocuklarımızın değerler eğitimi ile beraber akademik ve sosyal alanda gelişimlerini desteklemekteyiz. Detaylı bilgi almak ve size en yakın Sınav Koleji ve Sınav Eğitim Kurumlarını öğrenmek için 0312 285 99 77 numaralı hattımızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz.
 
Kaynak:
Cohen, R. (1991). Apprendre le plus jeune possible. Enseignements Apprentissage précoces des langues, (özel sayı), 47-58.
 
 

Bunlara da göz atın!